Yaptıklarımı paylaşmaya yetişemiyorum. Zira yapmak bişey değil fotoğrafını çekip, düzenleyip ayrıca paylaşmak da epey bir zamanını alıyor insanın. Yani blogger olmak öyle oturduğun yerde yapılacak bişey değilmiş. Bir emek , ekstra bir çaba gerekiyormuş.:)
Dün gece televizyonun karşısındayken şöyle bir malzemelerime göz gezdirirken bu peçetelikler ortaya çıktı. Artık televizyon seyrederken zamanımı boşa geçirmemek adına bişeylerde üretmeye çalışıyorum. Netice de ne mi oluyor? Hem üretip, hem paylaşmak iyi geliyor insana. Kişisel gelişim kitaplarında hep vurgu yapılan nokta bunlardır.
Mesela'' Mutluluk Projesi'' adlı kitapta mutlu olmak için yazar kendince bir proje geliştirmiş . Ve eylül ayının projesi 'bir tutkun olsun'. Kitaba göre insanın hayatta kendine zevk vereceğini düşündüğü birşeyler mutlaka vardır. Ve herkesin tutkusu bir başkasının ilgi alanına girmek zorunda değildir. Mutluluk araştırmasına göre tutkunuz ne olursa olsun ona zaman ayırmanın, onu boş alanlara sıkıştıracak bir 'ekstra' olarak değil, gerçek bir öncelik olarak görmenin muazzam bir mutluluk patlaması yapacağını öngörüyor. Tutkularımızı hayata geçirmek içinse ona zaman ayırmak , onu gündelik hayatla bütünleştirmek ve sonuçlarını önemsememek gerkiyor.Benim en büyük tutkumsa bir şeyler üretmek Şimdi ben bu blogun sonucu ne olacak diye düşünerek bişeyler paylaşmaya çalışsam hiçbir şey ortaya koyamam fakat bir tutku haline dönüştüğünde bu bana hakikaten büyük bir mutluluk veriyor. Yani ne yapıyorsam kendim için yapıyorum. :))
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum :
Yorum Gönder
Zaman ayırıp mesaj yazma zahmetinde bulunduğunuz için teşekkürler.
Yorum yazıp alttaki seçenekten anonimi tıklayıp yorumlarınızı yayınlayabilirsiniz.