29 Haziran 2012 Cuma

Çiçekten balkonlar..

0 yorum
    Yazın başından beri gezdiğim yerlerde çiçekli balkon keşfindeyim. Öyle hoşuma gidiyor ki balkonların kenarlarından fışkıran, sarkan çiçekler, o güzelim rüzgar gülleri, rengarenk saksılar, aksesuarlar. Hele ki dekorasyon sitelerindeki o güzelim balkon manzaraları.
     Hep niyetlenmişimdir evim olsun balkonumu çiçeklerle donatacağım diye. Ki öyle de oldu yaz geldi uzun uzun saksılar aldım bir güzel. Sonra içlerine çiçekler ektim.Şakayık, minik çiçekler, karanfil,lale, sümbül. Tabi lale ve sümbül bir kere açan çiçekler olduğu için  1-2 hafta gayet güzel cıvıl cıvıl iken bi baktım solmaya başlamışlar.Artık çok sulamaktan mı, güneşten mi, topraktan mı anlayamadım.  Pes etmedim gittim tekrar başka cins çiçekler aldım tabi biraz daha temkinli, sorup araştırarak .Bu kez açelya, sardunya, pıtırcık, petunya, ortanca.Fakat bir kaçı yine soldu. Bu süreçte anladım ki böyle balkonlara sahip olmak kolay olmayacak, biraz daha özverili olmak onların dilinden anlamak gerekiyor. Şu anki izlenimlerime göre en kolay yetişen çiçeklerden biri sardunya, biri de petunya. Diğerlerine göre daha dayanıklılar en azından. Ortancamla da iyi anlaşıyoruz şimdilik. Bir de begonyam vardı bir senedir büyüsün diye gözünün içine baktığım. Yerini mi değiştirmedim, saksısını mı değiştirmedim neler yaptım ettimse bi türlü büyümedi. Ama hep suladım. En son kuş gübresi koydum dibine birazcık baya bi canlandı çiçek üstüne çiçek açıyor şu günlerde maşallah:)) Benim için önemi büyüktü çünkü doğum günümde eşimin  'doğum günün kutlu olsun' diyerek elime tutuşturduğu hediyemdi. O yüzden önemi çok büyük çooook:)))
     Evet konumuza gelecek olursak neymiş? sulama, güneş, birazcık kuş gübresi ve özveri olunca oluyormuş.
      Şimdi de gezerken çektiğim balkon fotolarını paylaşayım sizlerle..Bakalım beğenecek misiniz...



Tunalı'da bir balıkçı..


Artık bi yemek ısmarlarlar herhalde.
Tabi ilerde çok ziyaretçimiz olduğu zaman :))


Bu balkona bayıldım. ne ararsan var, cıvıl cıvıl


sarkan çiçekler


Betül Gürlük arkadaşımızın terası.
Çiçeklerin arasında çok güzel bir kahvaltı keyfi yaşattı bize.


Bunun konumuzla bir alakası yok ama çok hoşuma gitti
paylaşmak istedim:))


Bu da benim ortancam büyüyecek , kocaman olacak inş. Maşallah


Balkonum çiçeklerim henüz çıkmamışken.
Aslında bu fotoyu sandalyelerini süslemek isteyenlere  fikir olsun diye paylaşmak istedim.
İnce uzun şeritler halinde kestiğiniz rengarenk kumaşları sandalyelerinize dolayıp böyle bir görüntü elde edebilirsiniz. Sandalyelerin diğer tarafını özellikle kaplamadım ki farklı bir tasarım olsun istediğim için ...yoksa kumaş yetmediğinden falan değil:))



22 Haziran 2012 Cuma

Şu yaprağı sarmalasak da mı sarsak yoksa sarmalamasak da mı sarsak:))

0 yorum
          Geçtiğimiz günlerde asma yaprak alma zamanıydı. Yaprak alırken zamanlama çok önemli erken alırsanız biraz paraya kıymanız gerek, geç alırsanız da sertleşmiş olanları sizin olur. O yüzden zamanlamayı çok iyi tutturmak lazım. Tabi zamanlama kadar bu işin ehli de olmak gerek ayrıca. Aldınız onca yaprağı nasıl muhafaza edeceksiniz, nasıl pişireceksiniz? Hepsi ayrı bir iş. Bir kere yaprağı alır almaz bekletme şansınız hiç yok . Salamura yapacaksanız bir güzel yıkayıp tuzlayıp bidona vs ye basacaksınız. Buzluğa da kaldırabilirsiniz yıkayıp poşetlere koyup buzluğa atın. Eğer yakın zamanda hemen sarıp kaldırırım derseniz bu şekilde yapabilirsiniz. Yoksa uzun bir sure buzluğunuzu tıka basa doldurmuş olursunuz. Buzluktan çıkarır çıkarmaz sıcak suyla haşlayıp sarabilirsiniz. Ben böyle yapmayı tercih ettim. Boş kaldıkça sarıp , pişirip buzluğa atıyorum böylece misafirim geldiğinde hemencecik buharda ısıtıp hazırlayabiliyorum.


 
   Gülay ablam'ın evinin yakınında çok güzel yaprak satan amca varmış. Ondan rica ettim bana da almasını." Kaç kg" deyince "5 kg olsun" dedim. Ne olcak ki sararım dedim. Bi getirdi koskocaman poşet dolusu. Yıkayıp kaldırması bile onca zamanımı aldı.

                                 

 Sarcaksanız bol zeytinyağıyla içini hazırlayın ki daha bi lezzetli olsun. Bolca ince kıyılmış kuru soğan, domates, biber salçası, pirincini atıp çok az suyla kavurun. Çok pişerse pirinçler hamur gibi olur. Diri diri olmasında fayda var.


Sonra koyun bi tepsiye geçin TV nin karşısına sevdiğinz dizi varsa seyrede seyrede bi güzel oluyor ki. Bi bakmışsınız yaprak bitmiş:)) Ama okadar kolay değil tabi ancak 1-1,5 kg sarabilirisinz dizi bitene kadar. :))





Bu kısmı kayınvalidemden öğrendim. Dik dik düdüklü tencereye yerleştiriyoruz.Yarısına kadar suyunu koyup kapağını kapatıyoruz. Yaklaşık 45dk-1 saatte pişiyor. Sonra da soğduktan sonra buzdolabı poşetlerine istifleyip buzluğa atıyoruz. Misafir mi geldi canınınz mı istedi   hooop alıyoruz dolaptan buharda ısıtıp hazırlayıveriyoruz. Bu kadarcık dermişim bi de bunca zahmetin üzerine:)) afiyet ola......

 

Rukiye'nin Günlüğü Copyright © 2012 Design by Ipietoon Blogger Template